Ülkedeki ekonomik kriz, epey bir süredir devam ediyor olsa da, bugüne kadar kimse, ciddi olarak ülkenin iflasını düşünmüyor veya en azından, düşünmek istemiyordu…

Ancak, Maliye Bakanı Yorgos Papakostantinu’nun, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamadan sonra, ülkedeki vatandaşlar açısından işler, bir anda değişti. Bakan, ülkenin kasasındaki paranın tükenmek üzere olduğunu ve Yunanistan’ın önümüzdeki aylarda, memur ve emekli maaşlarını ödeyememe tehlikesi bulunduğunu söyleyince, 7’den 70’e herkesi, büyük bir korku sardı…

Önceleri, kimsenin aklına bile getirmek istenmediği bir olasılık, artık yüksek sesle konuşulur oldu. Çarşıda, pazarda, kahvehanede herkes birbirine, tek bir soruyu sormaya başladı o da: “Yunanistan gerçekten iflas eder mi?”

Kişilerin veya şirketlerin iflas ettiğinde ne olduğunu bilen, ancak bir ülkenin iflas etmesinin ne anlama geldiğini kestiremeyen vatandaşlar, şimdi birbirlerine danışarak, bu sorunun cevabını bulmaya çalışıyor…

İnsanlar, pek belli etmek istemese de, içten içe, büyük bir panik yaşıyor. Atina ve Selanik başta olmak üzere, son günlerde binlerce vatandaşı sokağa döken bir neden de, alınacak yeni kemer sıkma önlemlerinin dışında, içten içe yaşanan, bu korku… İnsanlar, belki zorlukların bir anda ortadan kalkmasını değil ama, gelecek için en azından, bir umut ışığı görmek istiyorlar…

İşte bu durumu gördüğüm için, ben de, en azından Azınlık insanlarını biraz olsun aydınlatabilmek adına, bu hafta bu konuyu işleyeme, karar verdim. Bir ülkedeki kamuoyunun oluşmasında ve şekillenmesinde çok büyük pay sahibi olan basının bir mensubu olarak, bu yazımla biraz olsun siz değerli soydaşlarımı bilgilendirebilirsem, ne mutlu bana…

Tabii ben bir ekonomist değilim ancak, Yunanistan ile ilgili olarak dünya basınında yer alan bilgilere baktığımda, mantık olarak şunu söyleyebilirim: Yüzde yüz olmasa bile, yüzde doksan dokuz, Yunanistan, iflas etmez… Çünkü Avrupa Birliği, buna izin vermez!..

Evet, doğru; 2011 yılı itibarıyla, 211 milyar Euro milli geliri ve toplam 413 milyar Euro borcu olan Yunanistan’ın, şu an bu borçların faizlerini bile ödeyecek parası, yok… Ancak şunu da, unutmamak lazım: Yunanistan’ın borçlarının 75 milyar doları Fransız, 45 milyar doları ise, Alman bankalarına. Yani, Yunanistan iflas eder ve borcunu ödeyemezse, küresel krizle uğraşan Alman ve Fransız Bankaları, çok zora girerek, batabilirler. O nedenle, benim görebildiğim kadarıyla bu iki ülke, AB’nin tüm imkânlarını kullanarak, Yunanistan’ı bir şekilde, kurtaracaklardır…

AB – IMF’ye söz verdiği özelleştirmeleri yapamadığı ve maaşları da yeteri kadar indiremediği için, şu an Yunanistan’ın 60 milyar Euro’luk yeni bir yardıma ihtiyacı var. Bu yardım da, iflas ederek Avrupa’nın büyük bankalarını zora düşürmemesi için, AB ve IMF tarafından, Yunanistan’a mutlaka sağlanacaktır. Şu an yardımların geciktirilmesinin tek bir nedeni var, o da halka: “Buna da şükür” dedirtip, uygulamaya konulacak yeni kemer sıkma tedbirlerine karşı vereceği tepkiyi, en aza indirebilmek…

Yani özetlersek, Yunanistan iflas etmeyecek ama, bu süreçte halk, gerek maaşlardaki düşüş, gerekse yapılacak zamlarla fakirleşmeye devam edecek ve ülkenin tüm varlıkları da, uluslararası şirketlere haraç – mezat, satılacak…

Yıllardır hiçbir şey üretmeden sadece tüketen Yunan Halkı da, şimdilerde bağırıp – çağırsa da, sonunda bu durumu, kabul etmek zorunda kalacak…

Sezer Rıza, Cumhuriyet Gazetesi