Ekonomik kriz sadece bankaları vurmuş olmamakla beraber şirketleri, işçileri ve yatırımları da eksi yönde etkilemiştir. İnsanın içindeki korku yatırımcının da sermayesini olası batacak olan bir şirkete yatırmak istememesi de insan psikolojisinin sağlamış olduğu doğal bir histir. Ondan dolayı da yatırımlar ve sermaye hareketliliği azalmış bulunmaktadır. Amerika da Lehman Brothers in bir Rating şirketi tarafından kriterleri yapay olarak şişirildiği gibi, artık yatırımcılar da kime inanacaklarını bilememektedirler. Zaaten bu bankalar ile başlayan kriz sistematik bir krize dönüşmekte. Bu krizin 2002 yılında gerçekleşenden daha da uzun ve sektörel bakımdan geniş çerçeveli olacağı söylenmektedir.

Fakat bu kadar dolandırıcılığın yanında yaşama savaşı veren şirket yönetimlerinin de bu kriz ortamında atacakları adım önemlidir. Orta ölçekli şirketlerin batmasında veya kötü yönetilmesinde bir kaç ana unsur vardır;

1.    Şirketin elinde iyi yönetici bulunmaması. Ekonomiyi ve muhasebeyi bilmeyen kişilerin şirket başında olması şirketi etkin yoldan çıkarabilir.
2.    Kötü şirket yönetimi. Kötü davranış, kıskançlık, bencillik, koltuk koruma gibi unsurlar şirket içi parçalanmalara yol açarak sonun başını hazırlayan unsurlardandır.
3.    Şirketin işlemesinde şeffaflık eksikliği. Şirket dışarı hiç bir şey sızdırmaz, sadece kanunların öngördüğü kadar açıklamalar ile yetinir. İşler kötü gitse bile sır vermez ve finansal problemi kronik bir sürece girir.
4.    Şirket yönetiminde feudal ve aile mantığı, şirketlerin kimi ekonomik etkin doğruları görmesini engeller. Böyle durumlarda şirket sağlığı yerine kişinin veya kişilerin sağlığı ön plana çıkar. Bu da şirketi zor durumda bırakabilir.

Buna karşı nasıl önlemler alınabilir?

Şirketi hayalimizde bulundurduğumuz bir araba gibi görmemiz gerekmektedir. Yeni bir araba alırken hangi unsurlara bakılır. Hız, güven ve beygir gücü. Bu beygir gücüde şirketin sermayesidir. Bu sermaye de zor biriktirilir. Ondan dolayı biriktirilen sermayenin de iyi yerlere yönlendirilmesi gerekmektedir.

Bizim Batı Trakya ortamı nasıldır? Bu krizden önce azınlık mensuplarında kimi şirketleşmeler görülmektedir. Kimisi ortak sermayeli kimisi de aile işletmesi durumunda senede altı sıfırlı bütçelere ulaşmaya başlamışlardır. Bu şirket sahiplerinin yönetici niteliğine sahip değildirler. Yaptıkları işi iyi yaplamarına rağmen döner sermayelerini etkin yönlendiremedikleri durumlar da olabilir. İşte bu durumda ellerinde ekonomik danışman veya işletmeyi yönetecek iyi bir yönetici bulundurmaları gerekmektedir. Böylece sermayelerini etkin yerlere yatırıp zor durumda sermaye darlığı çekme problemlerini de minimuma indirmiş olurlar.

Bölgemizde ilerisini görebilen ve sadece küçük çıkarlara yatırım yapmayan gençlerimiz bulundukça geleceğimizden korkmamamız gerekmektedir. Bölgemiz insanı akıllı ve toplumunu düşünen kişiliğe sahip olduğundan, bu problemleri daha başlamadan farkedip gelişmiş toplum özelliklerine daha hızlı kavuşacağımız kesindir.