Yunanistan’da 2015 büyük hayal kırıklığının yılı

Dr. Ioannis N. Grigoriadis

Yılbaşında giden senenin olaylarına kritik bir bakışla yaklaşıp yeni senenin ne getirebileceğine dair düşünmek iyi bir gelenektir. Yunanistan için aynısını yaparsak eğer, 2015 senesini “büyük hayal kırıklığının yılı” olarak tanımlayabiliriz. Bir sene önce, 2015 yılbaşında, Yunanistan’da hava çok farklıydı.

Ekonomi cephesinde seneler sonra ilk olumlu sinyal gelmeye başlamıştı. 2010 senesinden sonra ilk defa büyüme rakamları, az da olsa iyimserliğe izin veriyordu. Siyaset seviyesinde, ülke 2012 yılından sonra ilk kez erken seçime hazırlanıyordu. Cumhurbaşkanı seçimi başarısız sonuçlanınca, 25 Ocak tarihinde Yunan halkı sandığa çağrıldı. Ve o tarihte beklenen oldu. Büyük umut ve hayaller besleyen SYRİZA, seçimin galibi oldu. Yunan kamuoyunun önemli bir kısmı için SYRİZA’nın iktidara gelmesi, kemer sıkma politikalarının biriktirdiği sorunların sonu olarak bekleniyordu. SYRİZA lideri Aleksis Tsipras’ın tanımladığı “Selanik Programı”na göre troykanın “ölümcül” ekonomik taleplerini reddedip, Yunanistan gerçek sol ve “halka yakın” bir politikayla krizden kaçıp kalkınma yoluna çıkacaktı. Oysa ilk hayal kırıklığı koalisyon ortak seçiminden kaynaklandı. SYRİZA’nın merkez sol veya liberal bir parti değil, “Bağımsız Yunanlılar” adlı, aşırı sağ bir partiyle koalisyon hükümeti kurma kararı, gerçek niyetlerin ve beklentileri arasında büyük fark olduğunun ilk kanıtı oldu. Sonraki aylarda, SYRİZA’nın sol değil, “milliyetçi popülist” siyasi duruşu, bu karara anlam verdi.

Gelgelelim, eski hükümetler ne kadar başarısız olursa olsun, SYRİZA hükümetinin karnesi hiç parlak çıkmadı. Aylardır sürdürdüğü yeni müzakereleri tam bir fiyaskoya dönüştü. Yunanistan ekonomik durumu kötüden kötüye giderken ve banka sistemi çöküş sınırına yaklaşırken, Başbakan Tsipras son kozunu kullanmaya karar verdi. Referandum kararı Yunanistan ekonomik krizinin en trajik sayfasına yol açtı. Çünkü aslında cevaplanan soru, yeni borç antlaşması veya Yunanistan’ın Euro Bölgesi üyeliği değil, Avrupa Birliği içerisindeki geleceğiydi. Yunan halkı, yine de SYRİZA ve Başbakan Tsipras’a tam desteğini esirgemedi. Referandumda çıkan yüzde 61 “hayır” oyu, SYRİZA’nın beklentilerini bile aşmıştı. Oysa Yunanistan’ı Avrupa Birliği’nden çıkma eşiğine getiren Tsipras, son anda vazgeçti. Söylediklerinin tam tersini yapıp yeni bir borç antlaşmasını imzalayan Tsipras, çok daha zor şartlar kabul etmek zorunda kaldı. Aynı zamanda Yunan banka sisteminin çöküşü ve sermaye kontrollerinin uygulanması, referandum hamlesinin en ağır bedeli oldu. Kendisini parti içi muhalefetten kurtarmak için yeniden erken seçim yolu bulan Tsipras, tüm başarısızlıklar ve krizlere rağmen 20 Eylül’de yapılan seçimden yine galip çıktı. Ocak ayında olduğu gibi, yine aynı yoldaşla, yâni “Bağımsız Yunanlılar” partisi ile, beraber yürümeye karar verdi. Tsipras, 2015 senesinde Yunan siyasetinin tartışılmaz lideri olarak kanıtlandı.

Öte yandan, iki seçim ve bir referandumda parlayan Tsipras’ın karizması, artık Eylül ayından sonra uygulanan yeni kemer sıkma politikaların ağırlığı altına doğal olarak çizilmeye başladı. Kaldıracağını vaat ettiği vergileri ağırlaştıran ve yeni vergi koyan, yoksulluk sınırı altında hiçbir şey yapmayıp kamu sektöründe çalışan kendi parti üyelerinin ayrıcalıklarını korumaya çalışan sol ve aşırı sağ bir partin koalisyon hükümeti, halktan aldığı güven ve desteği hızlıca kaybedebilir. Yunanistan’da 2015 yılı “büyük hayal kırıklığının yılı” olduysa, 2016 yılı hiç olumlu görünmüyor.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
YAZARIN SON YAZILARI
Mülteci Antlaşması Ardından - 1 Nisan 2016 23:27
Avrupa Birliği’nde Faylar - 3 Mart 2016 03:40
Ege’de İnsan Faciası - 2 Şubat 2016 20:55
2016 Kıbrıs Yılı mı Olacak - 20 Ocak 2016 12:13
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ