Dragona’nın ardından…

Aydın Bostancı

Eğitim Bakanlığı’nın Kültürlerarası Eğitimden Sorumlu Özel Sekreteri Thalia Dragona, okullarda tarih dersinin seçmeli olarak okutulması önerisinden sonra meydana gelen yoğun tepkilerden ötürü Eğitim Bakanı Anna Diamandopulu’ya istifasını sunmak zorunda kaldı ve 26 Ekim Salı günü istifası Eğitim Bakanı tarafından kabul edildi.

Dragona göreve getirildiği ilk günden itibaren aşırı milliyetçi kesimler tarafından acımasızca eleştirildi hatta tehdit edildi. Dragona’nın istifasını öğrendiğimde aslında pek şaşırmadım çünkü kendisi Yeni Demokrasi Partisi iktidarının ilk dönemindeki Eğitim Bakanlığı görevini sürdüren Marietta Yannaku ile bir bakıma aynı kaderi paylaştı.

Çünkü Yannaku da okullarda okutulan tarih kitaplarında değişikliğe gidilmesi önerisinde bulunmuş ve yoğun tepkilerden sonrasında istifa etmek zorunda kalmış hatta ikinci dönem meclise girememe tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştı. Bu sebeple sn. Dragona’nın istifası kamuoyunu pek de şaşırtmadı.

Kendisi ile henüz istifasını sunmadan evvel Azınlıkça dergisi olarak bir röportaj yaptık ve bu sayımızda bu ilginç röportajı yayınlıyoruz. “Aldığınız aşırı tepkilerden ötürü kendinizi nasıl hissediyorsunuz” sorusuna verdiği cevapta “ebetteki mutlu değilim fakat bu saldırılarla karşılaşan ne ilkim ne de son olacağım, demokratik mücadeleler uzun soluklu olmalıdır” demişti. Daha sonra basından Dragona’nın sadece eleştirilere maruz kalmayıp sabaha karşı evine telefonlar edilerek ölüm tehditleri aldığını öğreniyoruz.

İşte bütün bunlar, Thalia Dragona’nın iyi bir milliyetçi olmaması, açık görüşlülüğü ile farklılıklara saygı duyması ve düşündüğünü bir siyasi gibi değil bilim adamına yakışırcasına söylemesinden kaynaklanıyor.

Hatırlanacağı üzere birkaç sene önce Thalia Dragona’nın Anna Frangudaki ile birlikte ABD’de konuşmacı olarak katıldıkları bir üniversitede azınlık eğitimi konusunda devletin çarpık zihniyetini anlatmak amaçlı kullandıkları “Düşmanı Eğitirken” başlığı adı altındaki sunumu, azınlıkta ortalığı ayağa kaldırmış ve Dragona ile Frangoudaki bizleri düşman görüyor diye trajikomik eleştiriler yapılmıştı.

Dragona kişisel sebeplerden ötürü istifasını sunduğunu ve Müslüman Çocukların Eğitimi Programının başına döneceğini açıkladı.

Azınlığımızın içinde hala Dragona ve Frangoudaki’yi Truva atı gibi görenler, umarım bu saldırılardan ders çıkarmışlardır.

Çünkü dilimizden düşürmediğimiz azınlıkla diyalog ancak açık fikirli insanların katkılarıyla sağlanabilir ve Dragona bu konuda örnek gösterilebilecek kişilikler arasında yer almaktadır.

Azınlıkça dergisi olarak kendisi ile gerçekleştirdiğimiz röportajda Thalia Dragona sorulan tüm sorulara içtenlikle cevap verdi. Görüşünü açıkça dile getirmekten çekinmeyen ve çoğu zaman siyasilerin göz önünde bulundurduğu dengeleri önemsemeksizin sorularımızı yanıtlayan Thalia Dragona, azınlıktaki eğitim konularını değerlendirdi.

Azınlıkta mecburi eğitimi tamamlamadan iş ve meslek hayatına atılan azınlık gençlerinin sayısının hala çok yüksek olduğunu, öte yandan son 10 yıl içerisinde ortaokullarda okuyan azınlık öğrencileri sayısının üç katına, lise de okuyanların sayısının ise beş katına yükseldiğini belirtiyor.

Dragona azınlık öğrencilerine sağlanan kontenjan uygulamasının önemine değinerek bu uygulamanın azınlık öğrencilerinin önünü açtığını vurguluyor ve Müslüman Çocukların Eğitimi Programının yunanca öğrenimi konusunda büyük rol oynadığını belirtiyor.

Thalia Dragona SÖPA konusuna açıklık getirerek, Eğitim Bakanlığı’nın azınlık okullarında Türkçe müfredattan sorumlu öğretmenler için dört yıllık bir fakülte kurulmasına karar kıldığını, bu konudaki nihai projenin ise yerel seçimler sonrası müzakereye açılacağını belirtiyor.

SÖPA’nın tam olarak ne zaman kapanacağına açıklık getiren Dragona, 2011 yılının Eylül ayından itibaren yeni şekillenecek fakülteye öğrenci alınacağını ve hali hazırdaki SÖPA öğrencilerinin 2012 yılında mezun olduktan sonra Selanik Özel Pedagoji Akademisinin tamamen kapanacağını ifade ediyor. SÖPA’nın bugünkü statüsünün hukuki açıdan dayanaksız olduğunu öte yandan SÖPA’nın yerine kurulması düşünülen fakülteye ise sadece azınlık öğrencilerinin alınmasının anayasal açıdan mümkün olamayacağını söylüyor.

Dragona seçmeli Türkçe ders uygulamasının devlet ilkokullarında da yaygınlaştırılması gerektiğini fakat söz konusu uygulamada acele davranıldığını, azınlığın eğitimini ilgilendiren konularda azınlığın bizzat kendisine de danışılması gerektiğini vurguluyor.

Devlet okullarına seçmeli olarak din dersi uygulaması konulmasının ise şimdiye kadar gündeme getirilmediğini belirtiyor. Devlet okullarında öğrenim gören azınlık öğrencileriyle ilgili de çarpıcı rakamlar veren Dragona, %84 oranında azınlık öğrencisinin devlet liseleri, %72 oranında devlet ortaokulları ve %32 oranında ise devlet ilkokullarında eğitim gördüğünü belirtiyor.

Thalia Dragona’nın Eğitim Bakanlığı’nın Kültürlerarası Eğitimden Sorumlu Özel Sekreteri sıfatıyla açıkladığı bu gelişmeler, kendisinden sonra da devam eder mi, etmez mi, Eğitim Bakanlığı kendisinin görüş ve icraatlarını göz ününde bulundurur mu, bulundurmaz mı bilinmez.  Fakat bilinen o ki Dragona, Müslüman Çocukların Eğitimi Programı ile de gündemi meşgul etmeye devam edecek.

Aydın Bostancı, Azınlıkça Dergisi

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ