Karamanlis’ten Türk azınlığa açılım yok

Karamanlis konuşmasında, “Çağdaş Avrupai Azınlık Politikası” uyguladıklarını söyledi.
Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, Batı Trakya’nın Gümülcine şehrinde Uluslararası Trakyalılar Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Çağdaş Avrupai Azınlık Politikası” uyguladıklarını söyledi.
8. Uluslararası Trakyalılar Kongresi’ndeki konuşmasında Batı Trakya Türk azınlığının sorunlarına ilişkin güçlü mesajlar vermesi beklenen Karamanlis, Türk azınlığın sorunlarına değinmekten kaçındı. Ülkenin en fakir kesimini oluşturan azınlık ve Trakya’nın ekonomik kalkınması için yaptıkları projeleri anlatan Yunan Başbakan, 2004’te açıkladığı ve azınlığın yıllanmış sorunlarına çözüm getirmekte yetersiz kalan Çağdaş Avrupai Azınlık Politikası söylemini tekrar etmekle yetindi.
“Azınlığa karşı çağdaş Avrupai politikalar uyguladıklarını” iddia eden Karamanlis, Trakya’yı açık demokratik toplum ve alternatif kalkınma modeli yapma hayallerinin zaman içinde hayata geçirildiğini savundu.
Çağdaş Avrupai Azınlık politikalarının insanları din ve kimlik temelinde ayırmaktan kaçındığını ve bu yönüyle bölge ülkelerine örnek olduğunu öne süren Karamanlis, şöyle konuştu: “Uyguladığımız çağdaş Avrupai Azınlık politikası, insanları din ve kimlik temelinde ayırmamakta. İnsanlık ve adalete dayalı (isonomia-isopolita) politikalar uyguluyoruz. Bu tür politikalar herkese hayat standardı, eğitim, iş alanında eşit fırsatlar sağlamaktadır. Trakya’da uyguladığımız politikalarla çağdaş Yunan demokrasisine değer veriyoruz ve bölge ülkelerine örnek oluyoruz.”
Trakya ve Makedonya’yı (Yunan) eğitim, turizm, ulaşım ve enerji kavşağı haline getirdiklerini belirten Karamanlis, “Hayallerimiz her geçen gün gerçek olmaktadır. Trakya’yı açık demokratik toplum ve alternatif kalkınma modeli olarak hayal ettik. Bu hayalimiz günbegün hayata geçirilmektedir.” ifadelerini kullandı.
Trakya’ya çok önem verdiklerini ve insanların hayatlarının değiştiğini kaydeden Karamanlis, yaptıkları projelerle bu çok önemli bölgenin (Trakya) görüntüsünü olumluya çevirdiklerini söyledi. Karamanlis, “Geçmişin haksızlığa ve yalnızlığa itilmiş Trakya’sı Avrupa’nın kalesi ve aynı zamanda bütün komşu ülke pazarları ve toplumları ile işbirliği köprüsü olmaktadır.”
Karamanlis’in konuşmasını T.C. Gümülcine Başkonsolosu Mustafa Sarnıç, Batı Trakya Türk azınlığından belediye ve nahiye başkanları ve eski milletvekili dinleyenler arasında yer aldı. Gümülcine ziyaretine sabah saatlerinde Meryemana Kilisesi’ndeki dini ayinle başlayan Karamanlis, daha sonra Maronya Antik Tiyatrosu’nu gezdi. Karamanlis, 2010 yılında tamamlanacak olan ve 22,5 kilometrelik yeni Gümülcine-Bulgaristan sınır kapısı yolunda da incelemelerde bulundu.
Yunan devleti, atadığı müftünün kararını tanımıyor
Öte yandan Rodop ilinde Gümülcine belediyesine bağlı Yanıkköy’de (Nimfea) bulunan Yanıkköy Camii Vakfı’na ait araziye Pontuslular tarafından yapılan kilisenin inşası devam ediyor. Yunan devletinin kendi atadığı Gümülcine Müftüsü’nün 8 Nisan 2009 tarihli “10 dönümlük vakıf arazisinin camiye ait olduğuna” dair kararı görmezden geldiği ortaya çıktı. Kilise inşa edilen arazinin Yanıkköy Camii Vakfı’na ait olduğuna dair Gümülcine Müftülüğü’nün 8 Nisan 2009 tarihli belgede verdiği karara ilişkin şu görüşler dile getiriliyor: “…Rodop İli’ne bağlı Yanıkköy’de (Nimfea) “Han Tarlalar” mevkiinde bulunan ve doğudan orman, batıdan dere, kuzeyden bir hendek ve Sali Amet’in tarlası, güneyden yol ile sınırlı, yaklaşık 10 dönüm tarla… Rodop iline bağlı Yanıkköy’de (Nimfea) “Han Tarlalar” mevkiinde bulunan ve doğudan yol ve İrlanda Geçidi, batıdan çay, kuzey ve güneyden yol ile sınırlı yaklaşık 6 dönüm tarlanın Rodop İli, Yanıkköy (Nimfea) Camii Vakıf arazilerine dahil olduğu, sahipleri tarafından vakıf arazisi olarak bağışlanmış olan bu taşınmazların anılan caminin mülkiyetinde ve tasarrufunda bulunduğu ve mütevelli-yöneticisi Sabri Molla Hüseyin tarafından temsil edildiği onaylanır”. Yanıkköy halkı, kilise için gasp edilen arazilerini geri almak için önümüzdeki günlerde dava açarak hakkını arayacak.
Bu arada Gümülcine atanmış Müftüsü Meço Cemali, Türk azınlığın vakıf mallarını koruyamadığı ve gereken tepkiyi gösteremediği gerekçesiyle bir kez daha eleştirilerin ortasında kaldı. Yunanistan’da cunta döneminden bu yana atanmış kişilerce yönetilen Türk azınlık vakıflarına ait taşınmazların gasp ve talan edilerek peşkeş çekildiği suçlaması dile getiriliyor.